Toplantının açılış konuşmasını yapan İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hamdi Gündoğar, fakülte hakkında bilgi vererek; “Fakültemizde kaliteli bir eğitimin gerekleri doğrultusunda çalışmalarımız sürdürülmektedir. Fakültemiz kadrosunda 2 doçent, 21 yardımcı doçent, 4 öğretim görevlisi, 5 okutman ve çoğu doktora aşamasında 28 araştırma görevlisi bulunmaktadır. Fakültemiz idari kadrosunda 10 arkadaşımız görev yapmaktadır. Fakültemizde 420 birinci öğretim, 330 ikinci öğretim olmak üzere toplam 750 öğrenci öğretim görmektedir. Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde yürütülen 2014-2015 öğretim yılı Temel İslam Bilimleri yüksek lisans programında 30 öğrenci öğretime devam etmektedir” dedi.İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hamdi Gündoğar, konuşmasının son kısmında ise öğrencilere hitaben İlahiyat Fakültesinin vizyon ve misyonu hakkında ise şunları dile getirdi; “İlahiyat fakülteleri vizyon ve misyon olarak diğer fakültelerden farklıdır. Çünkü bu fakülteler insanların hem dünyasına hem de ahiretine hitap ederler. İlahiyatçının misyonu başta temel İslami ilimler olmak üzere din bilimleri alanında özgün ve objektif araştırmalar yapmak, dini ve ahlaki değerlerimizi koruyup geliştirmek, insanların manevi dünyalarına ışık tutmaktır. Bu mükellefiyetin gereği olarak İlahiyat Fakülteleri, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde müftü ve vaiz, imam-hatip, Kur’an kursu öğreticiliği, eğitim alanında ise İmam-Hatip Liseleri meslek dersleri öğretmenliği, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri öğretmenliği ve akademisyenlik alanında çalışmak üzere mezunlar vermektedir. Muhaddis Darimi, Taberani ve Beyhaki’nin Abdullah b. Mesud’dan rivayet ettikleri bir hadiste de Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Ya öğreten ol, ya öğrenen ol, ya dinleyen ol ya da ilmi seven ol. Fakat sakın beşincisi olma. Yoksa helak olursun.” Değerli öğrenciler! Sizler şu anda hadiste belirtilen “öğrenen ol” ifadesinin muhataplarısınız. Bir sonraki basamakta ise “öğreten ol” ifadesini gerçekleştireceksiniz. İçinde bulunduğunuz şu öğrencilik safhası en kolay aşamadır. Şu an bir isminiz talebedir, isteyen demektir. Buradaki isteğiniz ilimdir. İsteyeceksiniz, soracaksınız ve tahsil edeceksiniz. Çünkü yarın hoca olduğunuzda insanlar sizden dini alanda bilgi isteyecekler, sorularına cevap isteyecekler. Siz onlara Kur’an ve sünnete tam uygun cevaplar vereceksiniz. Toplumun manevi dünyasını siz aydınlatacaksınız. Siz bunu hakkıyla yaptığınızda toplumun en değerli kişileri olacaksınız. Bu sebeple ilahiyatçı kendisini çok iyi yetiştirmek durumundadır. Zaman geçirmeden okumalarını iyi bir şekilde yapması gerekir. İlahiyatçı için teorik bilgi birikimi yanında, iletişim becerisi, kültürel birikim ve yabancı dil hâkimiyeti de büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple okuduğunuz hazırlık sınıfının çok iyi değerlendirmeniz elzemdir. Bu zamanı ve bu imkânı bir daha bulmanız mümkün değildir. Hazırlık sınıfında öğrendiğiniz Arapçanın yanında İngilizce veya başka bir batı dilini de iyi bir şekilde öğrenmeniz sizi ileride çok iyi yerlere getirecektir. Üniversitemizin sizlere sunduğu Erasmus, Mevlana ve Farabi gibi fırsatlardan maksimum seviyede yararlanmaya çalışınız. Şırnak Üniversitesi’nin akademik ve idari personeli olarak amacımız; sizlerin buradan; her açıdan yeterli, bilimsel donanıma ve toplumsal sorumluluk bilincine sahip, insan hak ve hürriyetlerine saygılı, insanların maddi ve manevi dünyalarına ışık tutacak birer ilahiyatçı olarak mezun olmanızdır.”Ardından ise öğrencilere hitap eden Rektörümüz Prof. Dr. Ali Akmaz: “Gerek şahsım ve gerekse de aile olarak İlahiyata yabancı değiliz. Dedem Karatay Medresesinde Müderristi. Yani bu gün ki ünvanla doçentti. Kur’an-ı Kerim’i ilkokulda hatim ettim. Ardından ise İmam Hatip Lisesi’ni bitirdim. Daha sonra Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ni kazandım. 30 ülke gezdim, bunların onu İslam ülkeleriydi. Ve gördüğüm kadarıyla dünyanın sağlıklı nefes almasının yolu Ortadoğu’nun nefes almasından geçer. Ortadoğu’nun sağlıklı nefes alması da Türkiye’nin sağlıklı nefes almasından, onun da yolu İlahiyat Fakültelerinden geçer. Batılı ülkeleri de gördüm, refah düzeyleri, ekonomik düzeyleri ne kadar iyi olursa olsun sosyal ve ahlaki çöküntü yaşadıkları aşikar. 1978 yılından bu yana akademik yaşamın içindeyim. Hayatın en önemli süreci eğitim sürecidir. Hayatın telafisi olmayan bir sürecidir. Dünyada şimdiye kadar 4 harmanlanma süreci yaşanmıştır. Birincisi, M. Ö. Çin, Hindistan ve Bizans toplumlarının harmanlanmasından Yunan kültürü doğmuş ve 6. yüzyıla kadar devam etmiştir. İkincisi, 6. yüzyılda İslam’ın harmanlanmasıdır. 7. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar ilmi tekamül Müslümanların elindeydi. Üçüncüsü, 19. Yüzyılda İslam kültürü ile Avrupa kültürünün harmanlanmasıdır ki bundan Avrupa kazançlı çıkmıştır. Dördüncüsü ise günümüzde yaşanan küreselleşmedir. Küreselleşmede ilmi ve teknolojik gelişimi kim eline geçirirse, o kazançlı çıkacaktır. İlmi, ideolojik sınırlara hapsetmek olmaz. Sovyetler bundan dolayı yıkıldı. İlme ideolojik yaklaşmanın tek kırıldığı nokta İslam dinidir. Batı, evrim teorisiyle ilmi sınırlarken İslam, böyle yaklaşmamaktadır” dedi.Rektörümüz Prof. Dr. Ali Akmaz, konuşmasını şöyle bitirdi; “Bizler üniversiteliyiz hayata dar açıdan bakmamalıyız. Bundan dolayı öğrenim hayatınız boyunca beş istikbal için kendinizi hazırlamalısınız; birincisi şahsi istikbaliniz, ikincisi gelecekte kuracağınız ailenizin istikbali, üçüncüsü kendinden kısan ve sizleri okutmak için belki de elinde avucunda ne varsa satan ailenizin istikbali, dördüncüsü ülkenin, devletin ve toplumun istikbali, beşincisi ise bütün dünya mazlumlarının istikbalidir. Mayıs ayında kampüsümüzü 24 bina olarak teslim alacağız. İddia ediyorum bütün Türkiye de ilk defa 6 yılda kampüsünü tamamlamış bir üniversite unvanı alacağız. Şimdiye değin yaşanan bazı sıkıntılar zamanla giderilecektir. Bu sıkıntıları abartmadan, büyütmeden birlikte, birbirimizden güç alarak çözmeliyiz.”Toplantı öğrencilerin sorularının cevaplanması ile tamamlandı.
17.11.2014 | Şırnak Üniversitesi