-hira-dan-sirnak-a-esen-ruzgar-adli-konferans-duzenlendi

Kültür Merkezi’nde Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen “Hira’dan Şırnak’a Esen Rüzgar” konferansı İlahiyat Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Bünyamin Açıkalın’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim’le başladı.  Kur’an-ı Kerim’in okunmasının ardından kürsüye gelen İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Seyid Avcı, Şırnak Üniversitesi’nin 2008 yılında kurulduğunu, bünyesinde de İlahiyat Fakültesi kurulduğunu belirterek, İlahiyatın görevinin insanları Allah’a yaklaştırmak, insanlara Allah’ı tanıtmak olduğunu belirterek, şöyle konuştu; “ Eğer İlahiyat bu görevini yaparsa sorumluluğunu yerine getirmiş, manevi mesuliyetini üzerinden atmış olur. Fakültemiz, Kutlu Doğum Haftası nedeniyle 4 program ve 5 sunum yaptı.  Şuan Kültür Merkezi’nde düzenlediğimiz etkinlikte ise Hira’dan esintileri dinleyeceğiz. Yarın da kapalı spor salonunda öğrencilerimizin halka yönelik bir programı var. Bu etkinliklerimizin amacı, Allah’ın adını, şanını, şerefini yüceltip yükselttiği Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)’ın adını yüceltip, yükseltmek, halka duyurmak bizim en büyük görevimizdir. Yüce Hak, “gemi Cudi Dağı’na oturdu” diyor. Allah’ın izniyle Nuh Aleyiselam’ın manevi yavruları olarak bizler, ilahiyat mirasına, kurtuluş gemisini tekrar canlandırıp, yürütmeyi hedeflemekteyiz.” Ardından söz alan Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cağfer Karadaş, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)’ın anıldığı bir gece de Nuh Aleyhi selamın tufan sonrası yere ilk ayak bastığı bir şehirde bulunmaktan şeref duyduğunu vurgulayarak; “ben Şırnak’a ilk defa geliyorum,  ilk gördüğüm şey ise Şehr-i Nuh oldu. Hakikaten çok sevindim. Bu şehirde çok güzellikler gördüm. Şehr-i Nuh’u işlemek ve kökleştirmek lazım. Şehirler manevi şahsiyetlerle ön plana çıkar. Medine denildiğinde Peygamber Efendimiz aklımıza geliyorsa Nuh Aleyhi selam denildiğinde Şırnak aklımıza gelmeli. Zaten peygamberler, birbirinin ardından gelirler. Adem Aleyhi selam olmasaydı Nuh Aleyhi selam da olmazdı. Zaten bu beldeler İslam coğrafyasının içine çok erken dönemde girmiştir. Buralarda çok sayıda sahabe vardır. Diyarbakır, Peygamber Efendimizin vefatından 7 yıl sonra İslam coğrafyasına dahil olmuştur. Ben eminim Şırnak’ta da sahabeler vardır. Bunları araştırıp değerlendirmek gerekir” şeklinde konuştu.  Kültür Merkezinde düzenlenen “Hira’dan Şırnak’a Esen Rüzgar” adlı konferans, Yrd. Doç. Dr. Şaban Karasakal’ın sinevizyon eşliğinde verdiği sunumla devam etti. Yrd. Doç. Dr. Karasakal yaptığı sunumda, Peygamber Efendimiz ve sahabeler döneminde yaşanmış ulvi davranışlarla günümüzde yaşanılan dönemi ve günümüzde örnek şahsiyetleri örnekler vererek geçmiş ile günümüzün harmonisini yaptı. Program, İlahiyat Fakültesi araştırma görevlileri Mehmet Tıraşçı ile Ahmet Yasin Tomakin’in eşliğinde İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden oluşan Tasavvuf Musikisi Korosu’nun okuduğu ilahilerle son buldu.

20.04.2012 |  Şırnak Üniversitesi