-muslumanlar-yahudiler-ve-kudus-adli-konferans-buyuk-ilgi-gordu

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi konferans salonunda düzenlenen konferansa Rektörümüz Prof. Dr. Ali Akmaz’ ın yanı sıra İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şevki Özbilen, İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hamdi Gündoğar, Genel Sekreterimiz Yrd. Doç. Dr. İbrahim Baz ve çok sayıda akademik personel ile öğrenciler katıldı.Yahudilerin dünyadaki toplam nüfuslarının 13 milyon 750 bin olduğunu ve bunlarında yüzde 43’ünün İsrail’de yaşadığını dile getiren Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Nuh Arslantaş; “İsrail’deki Yahudi nüfusu; 5,978,600, İsrail’de ki Arapların nüfusu; 1,636,600, Hıristiyan ve diğer azınlıkların nüfusu; 318,000’dir. İsrail’in en büyük korkusu Arap nüfusun artmasıdır. Bunu engellemek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Özellikle aşırı milliyetçi Yahudiler, Arapları İsrail’de istemiyorlar. Hz. Peygamberimiz (SAV) Medine’ye hicretinde Medine’de Müslümanların nüfusu 1,500 iken Yahudilerin nüfusu 5,000-6,000’dir. 20 Yahudi aşireti vardı. Zaten Yahudilerle ilk temas ve ilişki bu dönemde başlamış ve 1900’lü yıllara değin Müslümanlar her zaman Yahudilerle iyi ve dostane ilişkiler sürdürmüş ve her zaman Yahudileri koruyup-kollamıştır. Yahudiler, Medine’ye hem ekonomik, hem ticari, hem de sosyo-kültürel anlamda hakimdiler. Ancak tüm bu dezavantajlara rağmen, Müslüman toplum çok kısa sürede değişmiş-dönüşmüş ve her anlamda hakimiyetini kurmuştur. Yahudiler tarihte; Asur ve Babil sürgünleri olmak üzere iki büyük sürgün, Roma sürgünü ve daha küçük sürgünler yaşamışlardır. Hz. Ömer, Kudüs’ü fethettiğinde Kudüs’te tek bir Yahudi bile yoktu. Yahudilerin, fetihten sonra 500 yıllık sürgünleri bitmiş ve Kudüs’e geri dönmüşlerdir. Şuan ki İsrail devletinin temelleri ise ilk kez 1917 yılında imzalanan Balfour Deklerasyonu ile atılmıştır. Birleşmiş Milletler, 1947 yılında Filistin’i ikiye bölerek, Yahudi ve Arap devleti kurulmasına karar verdi. Britanya mandasının son askerleri de Filistin’i terk etmesinin ardından, David Ben-Gurion 1948 yılında Yahudi İsrail devletinin kuruluşunu ilan etti. İsrail, 1967’den beri ilk defa Mescid-i Aksa’yı ibadete kapatmıştır. İsrail’in asıl niyeti Harem-i Şerif’e el koymaktır. Harem-i Şerif’in altına açılan tünellerin amacı da Harem-i Şerif’in altında kendi dinlerinin kültürlerinin kalıntıları olduğu iddiasıdır. Kudüs’te Müslüman nüfus bilinçli bir şekilde yüzde 20’lerde tutulmaya çalışılmaktadır” şeklinde konuştu.Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Nuh Arslantaş, konuşmasının son bölümünde Kudüs’te çözüm önerilerini belirttikten sonra soru cevap bölümüne geçildi. Başlangıcından sonuna değin büyük ilgi gösterilen konferansın bu bölümünde de çok fazla soru soruldu. Konferans, İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hamdi Gündoğar’ın üniversitemize ait hediyeleri Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Nuh Arslantaş’a takdim etmesiyle son buldu.

18.12.2014 |  Şırnak Üniversitesi