universitemizde-arap-bahari-sonrasi-islam-dunyasinda-mezhep-hareketleri-adli-konferans-duzenlendi

 İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi konferans salonunda gerçekleştirilen  “Arap Baharı Sonrası İslam Dünyasında Mezhep Hareketleri” adlı konferansa Rektörümüz Prof. Dr. Ali Akmaz, Şırnak Vali Vekili Deniz Zeyrek, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. İsmail Taş ve Mehmet Nuri Nas, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Seyit Avcı, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Hamdi Gündoğar, Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan ve çok sayıda öğretim elemanı ile öğrenci katıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Hamdi Gündoğar, daha önce sadece Şırnak Üniversitesi dahilinde başlatılan konferans, panel ve seminerlerin bu yıl itibariyle halkın, sivil toplum örgütlerinin ve meslek örgütlerinin katılımına açtıklarını belirterek, “Tunus’ta başlayıp bugün Suriye’de devam eden Arap Baharı ve İslam dünyasında mezhep hareketlerini konu alan konferansımızın amacı, hemen yanı başımızda cereyan eden bu hareketlilikleri doğru öğrenmek ve arka planında neyin olduğunu algılamaktır. Bunun için İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Dalkılıç’ı davet ettik. Sözü Sayın Hocamıza bırakmadan önce hepinize hoş geldiniz demek istiyorum” şeklinde konuştu. Daha sonra ise İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Dalkılıç konuşmasına başladı. Mezhepler arasında ne kadar farklı görüş ve yorumlar olmuş olsa da İslam dünyasında hiçbir zaman batıda olduğu gibi mezhepler arasında Yüz Yıl Savaşları benzeri çatışmaların olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Dalkılıç, İslam dünyasında farklı mezheplerin aynı camii de namaz kıldığını söyledi. Prof. Dr. Dalkılıç, İslam dünyasındaki mezheplerin kurulduğu yer ile yayılma yerlerinin de çok farklı olduğunun altını çizerek, mezheplerin üst şemsiyesinin “Ehl-i sünnet vel cemaat” tavrı olduğunu belirtti.  İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Dalkılıç konuşmasını şöyle sürdürdü; “İslam dünyasında mezheplerin farklı olması, düşmanlık ve şirk üzerine bina edilmedikçe zenginlik olarak algılanmalıdır. Mezhepler, ana kitle dediğimiz “Ehl-i sünnet vel cemaat” anlayışıyla hareket etmelerinde en büyük etken cemaatle namaz kılmalarıdır. Ana kitle kendini oluştururken ve geliştirirken düşmanlıklar olmaz. Örneğin düşmanlık üzerine kurulu Hariciler, İslam dünyasında sadece 40 yıl yaşayabilmiştir. Şiilik, batının desteğiyle İran, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Suriye ve Lübnan’da yaygınlaştırılarak Şii Hilali oluşturulmaya çalıştırılmaktadır. Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde taşıma bir nüfusla Şii Hilal’in orta kısımları inşa edilmektedir. Batı bu anlamda bilinçli bir şekilde İslam dünyasında farklılıklar yaratmakta ve böylece İslam dünyasında çatışmaları yaygın hale getirmeye çalışmaktadır. Geçmişte İngilizler, Suud Kralı üzerinden Vahabilere destek vermiştir. Aynı şekilde hızla Müslüman olan Hindistan’da Müslüman nüfusu Hindistan’dan ayrı tutmak için Pakistan’ı Hindistan’dan ayırmış ve Hindistan’da Müslümanlaşma oranı yüzde bir oranına düşürülmüştür. Bir müddet sonra da Pakistan kendi içinde karışmaya başlamıştır. Medrese kavgalarında olduğu gibi. Afrika’da son 30 yıl içinde Şii nüfusu hızla yükselmiştir. Bulgaristan’da son yıllarda 60 tane Selefi mescidi açılmıştır. Geçen yıl Suud Kralının emriyle cihat kelimesi Suudi Arabistan’da ki kitaplardan çıkarılmıştır. Yemen’de üretimin ve ekonominin olmadığı Huş bölgesinde ordu kurulmuştur. Burada Zeydiler, suni Müslümanlara baskı uygulayarak göz ettirmektedir. Keza Rusya 30-40 yıl boyunca Husileri destekleyerek güçlendirmiştir. Zeydilerin başatı Husilerdir.”Dünyanın neresinde terör varsa bunun altında ABD tarafından desteklenen Vahabilerin olduğuna işaret eden İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Dalkılıç; “İslam dünyasında en büyük tehlike Ehl-i Kitap dediğimiz İngilizler, Fransızlar değil, şirktir, müşrikliktir. Bir milletin lanetlenmesinin asıl nedenleri, başka bir milleti yurdundan sürmektir, ‘en üstün benim, diğer milletler hizmetkarımdır’ demektir, tarihini din haline getirmektir. İşte bakınız Musevilik ve Hıristiyanlık tarihlerini din haline getirmişlerdir. Yine Yahudilerin lanetlenmesinin nedeni başka milletleri haksız yere yurtlarından etmelerindendir.  Naom Chomsky, ‘eğer önümüzdeki 50 yıl içinde İslam dünyasında mezhepler savaşı yaşanmasa dünyanın haritasını Müslümanlar’ çizer demiştir. Bu bağlamda ABD, Rusya, İngilizler ve diğer batılı devletler İslam dünyasında ayrılıkları derinleştirmek için ellerinden geleni ardına koymamaktadırlar. ABD-İran ilişkileri sanıldığı gibi gergin ve kopuk değildir. ABD, gittiği her yerde karışıklık yaratmış ardından da ülke yönetimlerini kendilerine bağlı ailelere teslim etmiştir. ABD, Irak’ta yönetimi sunilere vermek yerine Caferilere neden vermiştir? Maliki ve Ahmedi Necat sürekli görüşüyorlar. Bu bizlerde arka planda nelerin döndüğünü açıklamaya yetmektedir. Türkiye’de de asırlardır yerleştirilemeyen Şialık hızla yaygın hale gelmiştir. Ülkemizde son 15 yıldır Caferilik hızla yaygınlaşmıştır” şeklinde konuştu. Soru cevap kısmıyla devam eden konferansın sonunda Rektörümüz Prof. Dr. Ali Akmaz ve Vali Vekili Deniz Zeyrek, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Dalkılıç’a üniversitemize ait hediyeler verdi. 

27.03.2013 |  Şırnak Üniversitesi