ziraat-fakultemiz-acildi

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan akademik açılış programı, Şırnak’ta yetişen ve üretilen bitki, meyve ve sebzelerden oluşan bir sinevizyon gösterimi ile devam etti.On bin yıl önce Mezopotamya’da tarımsal faaliyetlerin başladığını dile getiren Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Nuri Nas, tarihte tarımsal faaliyetle uğraşan toplulukların, gerek toplumsal yaşamları, gerek siyasal durumları ve gerekse de ekonomik anlamda gelişkin olduğunu belirterek; “Şırnak Üniversitesi Ziraat Fakültesi 2014 – 2015 eğitim öğretim yılı açılış programına hepiniz hoş geldiniz. Ülkemiz ve yakın coğrafyamız için son derece önemli olan bu tarihi günde bizlerle birlikte olup programımıza teşriflerinizden dolayı teşekkür ediyor,  sizleri saygıyla selamlıyorum. Tarım; bitki ve hayvanların bilinçli ve planlı olarak yetiştirilmesi, ıslah edilmesi, bunlardan çeşitli amaçlara yönelik olarak farklı ürünlerin elde edilmesi, elde edilen bu ürünlerin uygun koşullarda korunması, işlenmesi ve pazara sunulmak üzere hazırlanması olarak tanımlanmaktadır. Genel kabule göre yaklaşık on üç bin yıl önce bu topraklarda yani Mezopotamya’da başlamış olan düzenli tarımsal faaliyetler sayesinde insanoğlu büyük topluluklar halinde yerleşik hayata geçebilmiştir. Tarih boyunca tarımsal faaliyetler stratejik öneme sahip olmuştur. Şırnak Üniversitesi Ziraat Fakültesi böyle bir misyonu yüklenecektir. Fakültemiz Yukarı Mezopotamya Ovası ile verimli hilali kapsayan bir bölgede kurulmuş olduğundan bu misyonu yerine getirmede büyük bir potansiyele ve birçok avantaja sahiptir” dedi.Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Nuri Nas, konuşmasını şöyle sürdürdü; “ Özellikle son yıllarda küresel rekabetin artması sonucu tarımsal faaliyetler daha fazla stratejik önem kazanmaya başlamış, özel sektörün tarımsal faaliyetlere ilgisi artmış, kamu ve özel sektörde önemli sayıda ziraat mühendisi ve araştırmacı istihdam edilmiştir. Diğer fakülte mezunlarıyla karşılaştırıldığında günümüzde ziraat fakültelerinden mezun olan ziraat mühendisi ve gıda mühendisleri genellikle istihdam sorunu yaşamamaktadır. Türkiye, tarımsal üretim ve tarıma dayalı ticaret bakımından dünyanın önemli ülkeleri arasında yer almaktadır. Türkiye’nin tarımda bu kadar önemli bir ülke olmasında şüphesiz ziraat fakültelerinin rolü büyüktür. Halen ülkemizde lisans ve lisansüstü tarımsal eğitim – öğretim hizmeti veren otuzdan fazla fakülte bulunmaktadır. Türkiye’nin yüksek olan tarım potansiyeli dikkate alındığında daha fazla araştırmacıya, daha fazla ziraat mühendisine ve daha fazla bilinçli üreticiye ihtiyaç olduğu açıktır. Ülkenin diğer şehirlerinde bulunan ziraat fakültelerinden bilgi ve teknoloji transferi bakımından bölgemizin yeterince yararlanamadığı dikkate alındığında ise Şırnak Üniversitesi bünyesinde fakültemizin açılmış olmasının ne kadar isabetli bir karar olduğu görülmektedir. 2013 yılında kurulmuş olan fakültemiz ülkemizin en genç ziraat fakültelerinden birisi olması nedeniyle henüz gelişme aşamasındadır. Ancak bizden çok daha önce kurulmuş olan bir çok fakülteden daha iyi durumda olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. Fakültemiz bünyesinde 11 bölüm bulunmaktadır. Halen fakültemizde 3 Profesör, 9 yardımcı doçent ve 10 araştırma görevlisi görev yapmaktadır. Fakültemizin kuruluşundan hemen sonra aynı yıl içerisinde Bahçe Bitkileri Bölümü’nde lisans ve Bahçe Bitkileri Anabilim Dalında yüksek lisans eğitimi verilmeye başlanmıştır. Proje ve bilimsel çalışmaların yürütülmesi için gerekli makine, alet ve teçhizatların önemli bir kısmı temin edilmiştir. Araştırma laboratuarlarımız bizden 10 – 15 yıl önce kurulmuş olan birçok fakültenin laboratuarlarıyla kıyaslanabilecek durumdadır. Önümüzdeki eğitim – öğretim yılı başlangıcında Bahçe Bitkileri Anabilim Dalında doktora eğitiminin başlatılması için hazırlıklarımız devam etmektedir.Bölüm sayısı, yapılanma şekli ve kurulduğu bölgelere göre her ziraat fakültesi farklı avantajlara sahiptir. Fakültemizin sahip olduğu bazı avantajları kısaca şöyle özetlemek mümkündür: Fakültemizin binaları ve araştırma-uygulama alanları için tahsis edilmiş olan 2500 dönümlük arazi Şerafettin Elçi Havalimanına 10 km ve Cizre’ye yaklaşık 22 km mesafededir.  Üniversitemize tahsis edilmiş olan aynı araziye bitişik ve hazineye ait olan büyük bir arazi daha bulunmaktadır. Özellikle büyük ölçekli entegre projelerin yürütülmesi için gerektiğinde bu arazinin bir kısmı daha üniversitemize tahsis edilebilecektir. Türkiye’nin 2023 Vizyonu kapsamındaki temel hedeflerinden birisi küresel ve bölgesel ölçekte bir “Gıda Üssü” durumuna gelmektir. Türkiye’nin bu hedefe ulaşmasında fakültemizin önemli katkılarının olacağına inanıyoruz. Fakültemiz, Türkiye, Irak ve Suriye sınırına yakın, kara ve hava yoluyla ulaşımı kolay ve bütün Orta Doğu ülkelerine hitap eden coğrafik bir noktada bulunmaktadır. Fakültenin katkılarıyla bölgenin tarımsal potansiyelinden daha iyi şekilde yararlanmak mümkün olacak, üretilen ürünler bölgeye yakın olmaları nedeniyle bütün Orta Doğu ülkelerine yüksek rekabet gücüyle pazarlanabilecektir. Örneğin, bu gün Orta Doğudaki bir çok ülke binlerce kilometre uzakta bulunan Yeni Zelanda’dan koyun eti ithal edilmektedir. Halbuki, burada pişirilen büryan kebabını daha soğumadan Orta Doğudaki birçok ülkenin sofrasına sunma imkanımız vardır. Benzer şekilde, Irak ve Suriye’deki birçok köy Türkiye’deki horozların sesiyle gece yarısı uyanmaktadır. Fakat ne hikmetse Irak pazarına binlerce kilometre uzaktan okyanus ötesinden tavuk eti getiriliyor. Ne yazık ki hepimizin ayıbı olan bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Fakültemizin katkılarıyla bölgede yürütülecek çalışmalar ve üretilecek ürenler sayesinde bu ayıpların en azından bazılarından kurtulabileceğimize inanıyoruz. Fakültemiz; ekonomik sebeplerden dolayı uzak şehirlere gidemeyen ve yüksek öğrenimden mahrum kalan yakın illerdeki öğrenciler kadar bölgemize sınır olan ülkelerin öğrencileri için de bir fırsat ve cazibe merkezi haline gelecektir. Başta Irak ve Suriye olmak üzere bölgeye yakın ülkelerden fakülteye lisans ve lisansüstü eğitim için gelecek öğrenciler bölge ülkeleriyle olan manevi bağlarımızın daha da kuvvetlenmesine katkı sunacaktır. Daha şimdiden, Irak Kürdistan Bölgesinden yüksek lisans yapmak için fakültemize taleplerin geldiğini sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim. Bölgemiz; meyve, sebze, süs bitkileri, tahıllar, yem ve endüstri bitkileri, arıcılık, hayvancılık ve gıda işleme ve pazarlama bakımından büyük bir potansiyele sahiptir. Fakat bu potansiyelden yeterince yararlandığımız söylenemez. Fakültemizde yürütülecek faaliyetler sonucunda bu potansiyelin büyük bir kısmından yararlanmak, verimliliği, çeşitliliği ve kaliteyi artırmak mümkün olacaktır. Güneş enerjisi ve asfaltit kaynaklarının kullanılması ile Kızıltepe’den Silopi’ye kadar uzanan ova şeridinde örtü altı ve seralarda mevsim dışı meyve ve sebze yetiştiriciliği yapılabilecektir. Bu konuda bölgemizin en az Antalya kadar şanslı olduğunu söyleyebiliriz.Diğer taraftan, Ömerli Hop Geçidinden başlayıp Gercüş, Midyat, Dargeçit, Güçlükonak ve İdil’in neredeyse tamamını kapsayan büyük bir alanda her türlü organik meyve, sebze, baklagil ve tahıl yetiştiriciliği mümkün olacaktır.Öncelikle bizlere bu günü bahşeden Allah’a sonsuz hamd olsun. Şu an içinde bulunduğumuz binanın Üniversitemize, Ziraat Fakültesi ve İdil MYO’na tahsisini onaylamalarından dolayı sayın valimiz Hasan İpek’e, teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ayrıca, bu konudaki çabalarından dolayı İdil eski kaymakamı Mustafa İmamoğlu’na, İdil kaymakamı Ali Karakaya’ya, konuyla ilgili yazışmaların takibinde göstermiş oldukları çabalardan dolayı Kadri İnan’a, bu binanın tadilatı bitip hazır hale gelinceye kadar mobilyalarımızı kendi binalarında depolamamıza olanak sağlayan Halil Arıç ve Baki Bozkurt’a, eğitim öğretimin ilk iki haftasında ders verebilmemiz için fakültemize bir odalarını sınıf olarak tahsis eden öğretmen evi müdürü Fadıl Abay’a, fiili veya kavli duasıyla katkıda bulunan fakat burada ismini söylemeyi unutmuş olabileceğim herkese çok teşekkür ediyorum.” Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Nuri Nas’ın açılış konuşmasının ardından ise Rektörümüz Prof. Dr. Ali Akmaz ise “Mayıs ayında kampüsümüzü 24 bina olarak teslim alacağız. İddia ediyorum bütün Türkiye de ilk defa 6 yılda kampüsünü tamamlamış bir üniversite unvanı alacağız. Bu süreçte bize her türlü desteği esirgemeyen Sayın Cumhurbaşkanımıza, Kalkınma ve Maliye Bakanlığımıza, hükümetin tüm üyelerine, birlikte çalıştığımız üç valimize, belediye başkanlarımıza, mülki amirlerimize, Şırnak halkına ve bizim reklam panomuz olan bize sürekli desteğini esirgemeyen basın mensuplarına teşekkür ediyorum.  Şimdi üniversitemiz 10 profesör, 6 doçent, 42 yardımcı doçent, 76 öğretim görevlisi, 16 okutmanla eğitim vermekteyiz. 156 akademik kadro ile fiili eğitim vermekteyiz. Geldiğimizde 230 öğrencimiz vardı, şimdi ise yüksek lisans öğrencilerimizle birlikte 3700 öğrencimiz var. İlk geldiğimizde iki katlı ilkokuldan devşirme bir yapı içinde eğitim yapılıyorken 6. yılımızda artık kampüsümüz tamamıyla bitmek üzere. Hedef misyon ve vizyonumuzda; 15 bin öğrenci kapasiteli merkez kampüsümüzün yanı sıra İdil kampüsümüz ve Cizre-Silopi kampüslerimiz var. İdil Kampusumuz, tarım ve hayvancılık, Cizre-Silopi kampüsümüz ise sağlık kampusu olacak. 2017 mastır planımızda bu hedeflerimizi koyduk” şeklinde konuştu.Ardında da açılış dersine geçen Rektörümüz Prof. Dr. Akmaz, “öğrencilerimizle bir araya geldiğimiz her defasında üniversite yaşamının ne kadar önemli ve yaşamlarında adeta mihenk taşı olduğunu vurgularım. Ve önlerinde 5 istikbal olduklarını; birincisi şahsi istikbaliniz, ikincisi gelecekte kuracağınız ailenizin istikbali, üçüncüsü kendinden kısan ve sizleri okutmak için belki de elinde avucunda ne varsa satan ailenizin istikbali, dördüncüsü ülkenin, devletin ve toplumun istikbali, beşincisi ise bütün dünya mazlumlarının istikbali, olduğunu vurgularım. Böylelikle yaşamlarının geri kalan bölümlerinde bu ilkeler ışığında hareket etmeleri gerektiğini söylerim. Şimdiye değin yaşanan bazı sıkıntılar zamanla giderilecektir. Bu sıkıntıları abartmadan, büyütmeden birlikte, birbirimizden güç alarak çözmeliyiz” dedi.Toplantı, Şırnak Valisi Hasan İpek’in kapanış konuşmasıyla son buldu. Daha sonra ise Ziraat Fakültesinin önünde hatıra fotoğraf çekildi.  

22.01.2015 |  Şırnak Üniversitesi